ahlak bozukluğunun bir dine inanmamaya bağlanması yanlıştır. avrupa da hristiyanlarında olduğunu unutmamalıyız ki islamiyin olmadığı her yer de ahlaksız değildir. dine yada bir seylere inanmak insanın allah la yada inandığı şeyle arasındaki özel bir bağdır. bunu genellemek ahmaklıktır bir bakıma. ülkemizin yüzde 99 una yakın bir kısmının müslüman olduğu söyleniyor. ancak bu ülkede de ahlak gün geçtikçe bozulmakta, kültürümüz yozlaşmaktadır. bunun temel sebebi inanç değil, aile teriyesinin olmayışıdır. başıboş bırakılan nesil, özgürlüğü özentilik sanarak, avrupa nın sapkınlığını, doğununda yobazlığını alarak üyüyor. geçim derdine düşerek gününü kurtarmaya çalışan ebeveynler çocuklarına yeterince ilgi gösteremiyorlar. başıboş kalan çocuklarda çevresinde kötü örnekleri benimsiyorlar. kötü arkadaşlar, tv programlarında, gazetelerdeki magazin sayfalarında ki şaşalı hayata özeniyor, içki içmeyi, uyuşturucu kullanmayı kendini büyük gösterme , kanıtlama amacıyla kullanıyorlar. bu ülkede herkes müslümansa neden haberlerde, gazetelerde her gün onlarca iğrenç haberler görüyor ve okuyoruz. neden toplum sürekli bir bunalıma sürüklenipi kötülükler iyi olarak gösteriliyor. kavak yellerini izleyen gençlere aldatmanın normalleşmesi, aşkı memnu da aile içindeki hıyanetler neden gösteriliyor. halk neden bihteri behlülü konuşuyor cuma günleri. neden bihtere behlüle özeniyorlar. neden arkadaslar arasında aldatmanın normal olduğu benimsetiliyor. herkesin bi polat alemdar olma sevdasınıda unutmamak lazım. adam vurmak da dine göre yasak değilmidir. ancak bütün bu medya olayları aile eğitiminin olmayışı bize benliğimizi günden güne unutturuyor. herkes istediği dine inansın yada hiçbirşeye inanmasın farketmez. küreselleşen dünyada kültür etkileşimleride olacaktır. ancak burada doğunun örf adetlri ile batının medeniğilinin örnek alınıp ayarının iyi tutturulması gerekmektedir. bu sorunun kaynağı inançsızlık değil,insanların yalan olan dünyaya inandırılmasıdır.