Bu ne ilk isyanımdır yokluğuna, ne de son yakarışımdır.
Sen son nefesini verip gittin gideli,
Gözlerini kapatıp karanlığına gömüleli
Karanlıktan korkan bir çocuğun inleyişidir kabuslarım.
Bir yanım hasret bir yanım uçurum
Sorgusuz sualler büyütüyorum boşluğunda
Çığlıklarım yankılanıyor sen kokan kalbimin duvarlarında
Bir ağlamak var boğazımda
Kurumuş göz pınarlarımın çölündeyim şimdi
Sana susayan benliğim,
Nefesine muhtaç nefesim
Sesine hasret, kokuna hasret, tenine hasret
Kısacası sana hasret ruhum üşüyor sensizlikte.
Karanlıkların büyüyor bu şehirde.
Gidişinle başladı korkularım
Gidişinle başladı çaresizliklerim, özlemlerim...
Sahipsiz bir anahtar kadar kimsesizim şimdi
Sen giderken kolu kanadı kırık bir kuş bıraktın
Işıkları kapalı bir dünyada düş yaşattım
Ve kollarımı sana açtım
Yarattığın sonsuz dünyanda küçülürken bedenim
Özlediğim babamdın
Yaslandığım duvardın
Yitirdiğim küçük kedim,
Alacağım nefes,
içimdeki heves
Kocaman dünyamdın.
Bir doğum günüydü.
Var olmanın kendisi değildi kutlanılır olan
Yaşamak değildi senden ziyade güzel olan
Ben sana gelme sebebimi kutluyordum
Ben sana giden yolları
Ben sana açılan kapıları
Seni görmekten başka şeye yorulmayan telaşları
Karanlığı korkulur kılmayan varlığını
Ben sana dair bir yaşamayı seviyordum
Bir doğuş yarattık birbirimize
Şimdiyse doğuşu,
Birbirinden kopuşuydu bedenlerimizin
Üşümesiydi ruhlarımızın
Bir doğum gününde yitirdim seni
Tükenen nefesine nefesimi ekletemeden
iki yana düşen kollarını boynuma saramadan
Ölüme yenik gücümle seni çekip alamadan yitirdim
Yitirmeleri yitirmekti ümidim
Senin olmadığın her şeyi gömmekti hayalim
Seni bulmaya şükrederken kaybettim
Seni kollarımda kaybettim
işte o an her şeye kahrettim
Sensiz yaşamaktan vazgeçtim
Ruhumu yanına defnettim
Ve nefes almalarıma sabrettim
Sabrettikçe nefret ettim kendimden
Yaşadıkça lanet ettim her şeyden
Gidişinle karanlıklar korkulmaz değil artık
Yokluğun ateşten gömlek
Yokluğun soğuk
Yokluğun ölüm
Sensizlik zulüm...
Sensizlik zulüm..!
Yokluğunun ertesi mutluluğu bir yangında bıraktım
Gülmeleri işkencelere attım
Senin aksine giden adımlarımı kanattım
Bacaklarımı kırdım
Sana dokunmayan ellerimi bir okyanusta bıraktım
Seni konuşmayan dillerimi kopardım
Sana atmayan kalp atışlarımı giyotinlerle idam ettim
Yokluğunun ertesi sensizliğe savaş açtım
Sensiz yaşamaya davalar açtım
Sensizliği sevdirmeye çalışanlardan kaçtım
Beni sevmeye çalışanlardan uzaklaştım
Kendimden kaçtım.
Sen yoktun
Hep içimdeydin ama hiç yoktun
Kalbimi kör bir bıçakla kestim
içinden seni çıkaramadım
Çıkarıp doya doya sarılamadım
Öpemedim güzel dudaklarından
Bakamadım kocaman gözlerine
Nefesime katamadım mis nefesini
Sarılamadım sana.
Hayaller zalim, rüyalar zalim
Renkleri soluk
Yüreğim donuk
Sensizlik soğuk...
Sen benim hayata merhabamdın
ilk aldığım nefes ilk heves
Yüzüme gözüme bulaştırdığım çikolatam
Sevilen çocuk yaramazlıklarımdın.
Dudağımda kalan dondurmam
Mimdemdeki aşk sancısı
ilk sigaram ilk aşkım
ilk sarhoşluğum
ilk kekelemem
Bardağımdaki son damlam
Kalbimdeki tek yaram
Diğer yarımdın.
Ben Aslı'ydım sense fotokopisi
Sen aslıydın bense fotokopisi
Hangi rüya buluşturur bizi
Hangi yollar, hangi otobüsler gider sana
Hangi yağmurlar bastırır gözyaşlarımı söyle!
Hangi acımasız engel koparır beni senden
Hangi umarsız emel vazgeçirir senden
Hangi yıldızlar gözlerimi kamaştırır da
Kandırır beni
Hangi yalan ikna eder seni unutturmaya
Hangi yalan buğusunu alır gözlerimin
Hangisi söyle!
Yokluğunun ertesi karanlığa gömüldüm
Küçük bir çocuk gibi hıçkıra hıçkıra ağladım
Hayallerinin dibinde ölmeyi bekledim.
Bana çarpmayan kamyonlara küfrettim
Beni enkazında çürütmeyen binaları yumrukladım
Gövdemden ayrılmayan başımı vurdum duvarlara
Yokluğunun ertesi her şeyden vazgeçtim
Karanlıktan korkarken hiçbir el tutmadı sen gibi
Hiçbir kucağın içinde kaybolmadım mutluluktan
Hiçbir nefesin koynunda mutluluğa yatırmadım ruhumu
Sırtlanların terkisinde büyüdü sana muhtaç isyanlarım
Kuduz köpeklerin ortasında korktum sensizlikten
Depremlerin içinde özledim seni
Kasırgaların vahametinde büyüttüm içimdeki seni
Sahipsiz bir anahtar kadar sensizim şimdi
Yalnız ve kimsesizim
Çaresizliğimin akarına gider başı boş hayallerim
Sarhoş rüzgarların aldanışlarında boğulurum
Boğuldukça biraz daha yok olurum
Avazım çıktığı kadar bağırır
Topuklarımı patlatıncaya kadar koşar
Seni kaybettiğim yerde bulurum kendimi
Sen gideli yaşamadım
Sen gideli tat almadım
Bir yanım donuk bir yanım soğuk
Bir yanım hasret bir yanım uçurum
Ben ölmek sen ölüm
Ben aslı sen fotokopisi
Sen aslı ben fotokopisi...
Aslı...
Fotokopisi...