tanrı nın kuşatmasından kurtulmayı başaran keşiş. kim olduğu mühim değil, muhim olan hangi kilisede papazlık yaptığı. barok yapıların ve metafizik soruların üstünde gezinmeyi sevdiğini biliyorum keşiş. ortaçağdadan tanışırız, engizisyon mahkemelerinde beraber yargılandık...
saatler gece yarısını bulunca baykuşlarım ötmeye başlar. ben bir derebeyiyim, atının ayaklarına acımayacak kadar merhametli. geceyi ellerinde beşik gibi sallayan ortaçağ fenomeniyim, kralın pazar yerinde gezinirken gözlerini kaçırdığı simsiyah bulutların arasından süzülüp gelen şövalye kılıcıyım...
bir gün, atımın dizginlerini çekip okaliptusların gölgesinden şatolarıma doğru tırıs giderken karşılaştık ya biz keşiş... sonra ben bir sisin arasında kayboldum, nolduğumu anlamadan binlerce mevsim ötelendim. cenneti satılığa çıkaranları bir bir vurdum ve kılıcımın pasını kanla süsledim ancak döndüm kiliseye keşiş. tanrının kuşatmasından kurtulmak kolay değil keşiş.
içkiyi sevmezsin bilirim ama uzun zaman oldu keşiş, atımda senin için bir fıçı germen şarabı getirdim, hadi içelim keşiş!