çıkıp şöyle yürüyebileceğim bir yer bile yok. nereye gitsem taş nereye gitsem bina. özlemeyi bile özledim sanırım.
oturmuş yazılanları okuyorum akıp giden bir nehir gibi yüzümde bir tebessüm bıraksın diye zamanı gülerek geçirmeye çalışıyorum.
kırık dökük bir hayatın satırları ellerimde kalan.
paslı bir demir batmış çeksen kanamadan bıraksan tetenozdan öleceksin.ama sonuç değişmiyor ki.
şimdi uzanıp giden bir sahilin gözlerinde olmak isterdim. yıldız yıldız bir ilkbahar akşamında oturup boğaziçinin bir bankında geçen gemilere bakmak isterdim.
şehri dinlerdim sessizce ve bir sigara daha işte çakmak sesiyle aydınlanan göz bebeklerime hediye puuuffff..
istanbulu özlediğim gecelerden birinde.
dip not: komik yada değerli bir şey yok. okunmaya değer