pakize suda

entry97 galeri video1
    23.
  1. Memleketimden evlilik manzaraları

    Hafta sonu tatili.

    Arabalar vızır vızır.

    Direksiyonda koca, yanında eşi, arkada çocuklar.

    Suratlar asık.

    Konuşmak yok ki, gülüşmek olsun.

    Sanki cenazeden geliyorlar.

    Değil. Görev başındalar.

    Görev: Çoluk çocuk gezdirilecek.

    Kadının "Bizimle ilgilenmiyorsun" yakınmalarına karşı "Al işte, bu ilgilenmek değil de nedir?" denmiş olunacak.

    Her hafta aynı yere yemeğe gidilecek,

    Büyük alışveriş merkezlerine mutlaka uğranılacak.

    Gün boyu cep telefonu kapalı tutulacak,

    Eğer varsa ki çoğunlukla vardır, sevgiliye bir ara mesaj gönderilecek. Misal, kadın çocuğa çişini yaptırırken ya da kabinde kıyafet denerken.

    Bu arada çaktırmadan etraftaki çıtırlara bakılacak.

    Pazartesi sabahı iple çekilecek.

    Yaşasın özgürlük!

    ilk iş, sevgili aranacak.

    işyerindeki kızlarla kahkahalı sohbetler edilecek.

    *

    Yaz tatili.

    Ailecek bir tatil köyüne gidilecek.

    Tatil boyunca yan yana aynı saatlerde aynı şeyler yapılacak.

    Açık büfe kahvaltılar edilecek,

    Havuz başında güneşlenilecek,

    Adam kızları, kadın kocasını gözetleyecek..

    Suratlar illaki asık olacak.

    Küs gibi ama aynı zamanda yapışık gibi yaşanacak.

    Cep telefonu tabii ki kapalı olacak; ara sıra mesaj var mı diye bakılacak.

    Dönüş günü iple çekilecek.

    Yaşasın özgürlük!

    ilk iş, sevgili aranacak.

    işyerindeki kızlarla kahkahalı sohbetler edilecek.

    *

    Ve bu durumdaki binlerce insanın beraberliğine "Evlilik" denecek.

    Tatsız değil mi?

    Peki kim ister böyle olmasını? Hiç kimse.

    Ama sebep olan biri var.

    Kadın. Genellikle.

    Hepsi değil tabii. Sözüm kendisine evliliğin dışında yaşam alanı yaratan, eşine de bu fırsatı veren kadınlara değil. Ölüm ayırana kadar kıç kıça yaşamaya ant içmiş olanlara. Kocayı ilkokul müsameresindeki kavalyesi gibi görenlere. Hani her figürün elele yapıldığı...

    Sinemaya beraber gidilecek.

    Alışverişe beraber çıkılacak.

    illaki beraber uyunacak.

    Bütün programlar ikili olarak tasarlanacak, ancak bu hususta kocaya hiç danışılmayacak, Ona sadece yer ve zaman bildirilecek.

    Ayrıca, arkadaşlar kadının seçtiği evli çiftlerden oluşacak. Erkekler eşleri vasıtasıyla tanışıp metazori kaynaşmış olacaklar.

    Adam eve yorgun argın gelirmiş,

    Oraya değil de şuraya gitmek istermiş,

    Falancalarla değil de, filancalarla olmak istermiş,

    işten başını aldığı bir tek pazar günü varmış, o gün belki de akşama kadar uyumak ya da balık tutmak veya televizyon seyretmek istermiş,

    Hiç umursanmayacak.

    *

    Sözü edilen sınıfa giren kadınlar!

    Lütfen kocanızın göğsündeki kıl olmaktan vazgeçin!

    Hatta kıl bile sizin kadar ısrarcı değil; bir gün lavaboya, küvete, yatağa, oraya buraya düşüp gidiyor.

    Şimdi "Kocam kendi istiyor böyle olmasını" diyenler olacak. inanmayın kocanıza. Size yüzü tutmuyor olabilir. Arkanızdan "Boğuluyorum" dediğini kulaklarımla duydum.

    Benden size tavsiye, biraz sizi özlemesine izin verin. "Bu pazar evde kalıp kitap okuyacağım, sen de istediğini yap" deyiverin mesela. Bir kerecik şaşırtın adamı.

    Kuş mu bu adam avucunuzda sıkmaktan vazgeçtiğiniz an uçup gitsin? Hem sıkıyorsunuz da ne oluyor, gördünüz işte, siz kabindeyken yaptı yapacağını.

    En önemlisi, sizin de ihtiyacınız yok mu bir parça özgürlüğe? E, ne bu hal öyleyse? Pek mi hoşunuza gidiyor adamın suratsızlığı?

    http://arsiv.hurriyetim.c.../05/26/yazarlar/53yaz.htm
    2 ...