alfabeyi avuçlarken yakaladım seni, sayı boncuklarından vazgeçmiş yüzün ve eğri çizdiğin a harfi sadece başlangıç. parmaklarının arasında kurt adam gibi uluyan bir ay hali, biraz mehtabi dilinde c harfi. botlarına düşen yağmurla çiftleşen, adımlarında uzayıp kısalan dokunaklı d harfi, bir papatya gibi yapraklarını kıskanan. satır aralarında kendini arayan e harflerini içine hapseden, bir şeyler yapan bana. hayal kurmanın fantazi renkleri böyle boynuma sarılan sıcak ellerin, evet bu f harfi. yeşil eriklere vurduğun diş izleri dişlerimi kamaştırmış gönüllü bir asker dudaklarında g harfi. orta şekerli türk kahvesinin köpüklerinde buluştuğumuz hüple hoşlaştığım h harfi sanki, ıslak flu fotoğrafların. ebedi sadetten kovulmuş serserilerin küfründen daha keskin bakışların bir i harfi ve ilerisi...
rengin, çiçeklerin, mevsimlerin, hayallerin var. koskocaman bir gezegen olmuşsun sen içimde ne ala. ben başlıyorum şimdi, soru işaretlerinin çengeline asılmaya, adının baş harfini söyle bana fal bakacağım sana:
kuş ağzında bir haberin var, kuş gibi hafifleyeceksin. kahveyi de yavaş iç nerdeyse boğulacaksın, al sana bir bardak su rahatlarsın. iki gözüm önüme aksın aklımdasın...
seni isteyen içimden bir dilek tuttum, baş harfini sen koydum. bir abc hikayesinden yola çıktım ama b yi atladım, z ye kadar gidemedim yarı yolda falım bitti, hadi ama kabul et adının baş harfini bildim.