ben bir çocuğum afrika'da
gözlerim kocaman, karnım şiş
kollarım ve bacaklarım incecik.
yaşamak için direnen açlığa,
bir çocuğum ben afrika'da
tanıyor musun?
ben bir çocuğum vietnam'da
bir savaşın ortasında;
annemi gözümün önünde kurşuna dizdiler,
babamın işkence altında parmaklarını kestiler,
gözlerine şiş soktular,
kollarından-ayaklarından zincirle astılar
-bütün bunları ne için yaptılar? -
gözümün önünde
bir çocuğum ben vietnam da
biliyor musun?
ben bir çocuğum hiroşima da
kollarım bacaklarım ve kafam
bedenimden uzak ayrı bir yerde
ve sizin deyiminizle
bir çiçeğim ben, mezarı olmayan,
ilk atom bombası altında.
bir çocuğum ben hiroşima da
- ölü bir çocuk -
hatırlıyor musun?
ben bir çocuğum nikaragua da
oyuncaklarım hiç olmadı benim,
uçurtmam uçmadı gökyüzünde,
sokaklara terk edildim
tek başıma,
gözlerim şiş uykusuzluktan
ve hasta bir bedenim,
çocukça yaşamak için direnen
bir çocuğum ben nikaragua da
tanıyor musun?
ben bir çocuğum bosna da,
filistin de, irak ta
omzumda soğuk ve ağır bir tüfek
bir tüfeğin arkasından bakıyorum hayata.
en mert, en yiğit, en cesur dövüşlerim
bir tetikle başlayıp,
bir tetikte biten oyunlar öğrendim.
bir tuhaf ki ölüme gidişlerim, ölüşlerim.
ve özlemlerim öylesine büyük,öylesin iri
bir garip yatışlarım var
paramparça kanlar içinde
bosna, irak, filistin geceleri
görüyor musun?
hala bir çocuktur diyorsanız bana siz
evet, ben hala bir çocuğum
o uygar ve çağdaş ülkelerde.
oyuncaklarım, sandığımdır benim
boyamdır, cilamdır, fırçamdır.
mutluluk nedir?
diye soruyorsanız bu çocuğa
boyadıktan sonra parladığını görmektir ayakkabının
ve emeğimin hakkıyla aldığım
üç-beş kuruşun verdiği mutluluktur, mutluluğum.
bir çocuğum ben
dünyanın herhangi bir yerinden
herhangi bir çocuk
d-uyuyor musun?