kurum bir (bkz: tahakküm) aracıdır. kurulur ve her sabah yeni bir günle, tekrar tekrar kurulur. kurulur ki, insanlara düşünme ve sorgulama payı kalmasın, herkes aynı çatı altında, kurumun kurguladıklarını öğrensin, benimsesin ve çatlak ses çıkmasın. kurum bazen bir bina, bazen bir fikir olduğu gibi bazen de özel bir gün ya da normalleştirdiğimiz herhangi bir duygudur. normalleştiririz her sabah yeniden kurduğumuz ve kurulduğumuz kurumla. tahakküm dilde, sanatta, gündelik hayatta, siyasette, alışverişte hükmettiği insanlarına bir ibadet gibi tekrarlatır, hatırlatır kurumlarını ya da tam tersi; ya da aynı şeydir. kuran, kurulan, tahakküm altında olan, ve hükmeden aslında hep bizizdir. kendi şizofrenik ve paranoid kişiliğimizdir. yabancılaştığımız kendimiz, dünyamızdır. hiç kapanmayan, sürekli izleyen gözüzdür, sonra da her an izlendiğini bilen hastalıklı kişiliklerimizden diğeriyizdir. kurar, kurulur, kurgular, kurgulanırız.. sürer gider..