sezon sonunda galatasaray'a bedelsiz transferi söz konusuymuş. bir beşiktaşlı olarak ben sevincimizi belli etmeyelim bakarsın haldun üstünel cayar mayar diye endişe ederim.
geçen sene gökhan zan, bu sene serdar özkan. ne bahtiyarlık yarabbim. bir de nobre' yi salladık mı değmeyin keyfimize. arkadaşlar, bakınız, bu adam futbolcu falan değildir, hele yetenekli futbolcu hiç değildir. hacı bekler gibi senelerce ha patladı ha patlayacak diye bekledik durduk. patladı da bizim bir taraflarımızda patladı sürekli. yegane şansı altyapıdan gelmiş olmasıydı. çocuğumuz, öz evladımız ayağına ya sabır çektik. bu arada serdar hiç kaleyi bulmayan şutlar çekiyordu fütursuzca. ben lucescu'ya bakarım aga, bir topçu için o ne demiş. ümidin kırıntısı olsa dibine kadar oynatırdı mircea. 100. yıl sezonunun başında demiş ki yöneticilere : siz benden şampiyonluk istiyorsunuz, bu oğlanın o kadroda yeri yok. yönetim de '' hoca idare ediver işte '' diye ricacı olmuş. netice kenarda turşusunu kurmuştu lucescu, ertesi sene de kiraya vermişti. sözün özü lucescu' nun onay vermediği adamdan hayır gelmez. aradan yedi koca sezon geçmiş hala serdar' dan ümitli olanlar var, şaşarım akıllarına.
bunca senenin hatırına bir tek şey dilerim serdar'dan giderken, ayağını sürüsün de gitsin, tabanına marcio nobre' nin adını yazdıktan sonra.
