şimdi şöyle bir federasyon düşünün. bir takım çıkmış, avrupada şampiyonlar ligi şampiyonluğu için oynamış ve finalde kaybetmiş. sonra türkiyeye dönmüş. hemen ertesinde yabancı kuralını 3+1'den 2+2'ye değiştireceğiz diye konuşmaya başlamış. şimdi, bununla ilgili kararın 2007 yılında alındığı söyleniyor. karar eskiden de alınmış olsa, gördüğünüz gibi fenerbahçe'nin bir başarısı var ve seneye bu kupayı çok rahat bi şekilde alacak gibi de duruyor. neden buna engel olunmak isteniyor? türkiye'de herşey ertelenebilir, esnekleştirilebilir. bunu herkes biliyor. örnek mi istiyosunuz? mesela ekonominin can damarı bankacılıkta basel 2 kriterlerine geçilecekti taaa 4-5 yıl önce. bunun kararını da biz vermedik, avrupa verdi, ama her sene ertelenir, uygulanmaz. daha başka, yine bankacılıktan örnek vermek gerekirse, mesela spk lisans belgesi olmayan kişilerin işlem yapamayacağı kuralı. kimsenin belgesi yok ama bu kanun her sene ertelenir sonraki yıla, 5-6 yıldır böyle gidiyor bu. daha o kadar çok örnek verilebilir ki, o kadar çok yani. neyse, uzatmadan konuyu bağlamak gerekirse, fenerbahçenin başarısını istemeyenler başka bahanelere sığınmasınlar. biz kıskanıyoruz çekemiyoruz desinler kafi. işte türkiye böyle bir ülke. avrupa şampiyonlar ligi şampiyonu olmaya ramak kala birileri çıkıp bunu engellemeye çalışıyor. buna tahammül edemiyorum. sanki her kural türkiye'de sonuna kadar esnetilmeden uygulanıyor gibi voleybol federasyonu çıkıp diyor ki 3+1 kuralını değiştirdim, artık 2+2 olacak, 3-4 yıl önce konuşmuştuk çünkü bunu diyor. ve bu bahaneye kendini inandırmış, en acı olanı da bu. yazıklar olsun demiycem, ama türkün türkten başka düşmanı yoktur lafının en güzel örneğini vermiş oldu bu olay. yani bir şampiyon çıksın istemiyor federasyon, saçmasapan bir kural icat edip. ben böyle federasyona ne diyim? mahmut mu diyim? ne diyim? hakemler eyyamcı diyoruz ya, bırak hakemi, senin en nezih diye gösterdiğin voleybol branşının federasyonu bile eyyamcı. eyyamcılığı geçtim, kendi ülkesine karşı. artık bu ülkeden hiçbir beklentim kalmadı