70lerdeki glam rock ekolünün zaman içinde gelişen, değişen biraz sertleşen 80lerdeki devamıdır. fakat çok daha da güzeldir. glam gruplarındaki punk gitarist ekolü, gerek dee snider'ın saçları, makyajı, bret michael'ın kadınsılığı (sebastian bach'tan bahsedemiyorum, onun doğal hali o,) michael monroe'nun monroeluğu tabiri caiz ise.. glam rock'ı hair metal'e dönüştüren imajsal değişikliklerdir. abartılar oluşturuyor bu tarzı.
müzikal açıdan daha serttir glam rock'tan, uzun sololar, kuvvetli basslar barındırır. vokal farkından bahsetmiyorum bile. daha isyankandır, daha "müzik"tir kısacası.
yine bu dönemdeki gruplar hakkında da yaptıkları makyajlar veya kadınsı görünüşleri yüzünden eşcinsel yakıştırmaları yapılmıştır fakat dinleyicilerinin yüzde doksanını erkeklerin oluşturduğu bu müziği yapan kişilere bunu yakıştırmak ne kadar doğru tartışılır.. herkes de gay değildir herhalde o dönemler. ayrıca olayın felsefesi de şu idi: "you can get more woman by looking like a woman"
headbangers journey'i izleyenler bilir, glam rock'tan baya bir bahsetmişlerdi.
orda bu tarz ile ilgili en vurucu cümle şuydu (tam olarak yazamıyorum, yaklaşık böyle bir şey):
--spoiler--
"bu denli ataerkil bir toplumda dejenereliğe doğru emin adımlarla ilerlerken yapılabilecek en maço şey, kadın kılığında dolaşmaktı".
hem "gerçek metal" nedir arkadaşım? siyah giyinip, pis görünmek mi? orada burada çok metalci pozlar kesen midir gerçek metalci? hayatın içinde ne varsa, glam metal'in içinde de o vardır. ritüellerden, şeytanlardan, herkesin götünü tekmelemekten, kalbin kafanın metalden yaratılmasından, kandan kılıçtan, onun bunun ciğerini deşmekten falan bahsetmez bu adamlar. insanın yaşadıklarından, yaşayabileceklerinden bahsederler.