bir yalnızlık tufanına esir düşmüş duyguların, kırık hassasiyet içerisinde, bakir duyguların constantinople kelimesi ile sevişmesidir bu.
zaman ne münezzeh kılar kendinden, ne de varlık ve yokluk kavramı ile sorgulanır. soyuttur. kernel'dir. amadeus'tur. geri dönüşü olmayan yüklemsiz cümlelerin kulaklara değil, mermiden daha hızlı kalbe nakşidir. constantinople aşk'tır.
yalnızca kendi coğrafyasına has yaşayan, parallerin meridyenlerin kesiştiği noktada sigara yakıp içmektir constantinople. herşeye rağmen, hayatımda uktedir esasen.