"Bir gün Atatürk neyini dinlemek ve sohbet etmek için Neyzen'i köşke davet etti.
Ağabeyimin üstünü başını iyice temizleyip, Atatürk'ün huzuruna yolcu ettik.
Atatürk, Neyzen'e iltifat ederek masasına oturtmuş, birlikte yemişler, içmişler, konuşmuşlar. Sonra da Neyzen Tevfik, ney ile Ata'yı da büyüleyen parçalarından uzun uzun çalmış. Atatürk, bu gösteriden çok memnun olmuş ve "Üstat Neyzen"; demiş. "Bize müstesna bir gece geçirttiniz. Biz de size yardım etmek isteriz. Dilediğiniz bir şey varsa, size yardımcı olalım." deyince, Neyzen, "Anneme, kardeşlerime söyleyin, benim nüfus kağıdımı bana versinler Paşam" cevabını vermiş. Atatürk bu cevabı alınca önce şaşırmış. Sonra da katıla katıla dakikalarca gülmüş ve "O kolay, onu hallederiz. Başka bir dileğiniz varsa onu yapalım" diye ısrar edilmesine karşın başka hiçbir şey istemeden çıkıp gelmiş.
Tabii yine de zarf içinde kendisine küçük bir hediye takdim edilmişti."
"Hakikaten ağabeyim, içip sağda solda düşer kalır, cebinde duran nüfus kağıdını da düşürür, üstüne kayıtlı evi, kandırır elinden alırlar diye nüfus kağıdını kendisine vermezdik. Bu olay onun çok gururuna dokunur ve aklına geldikçe nüfus kağıdını ister ve bizlere kızardı. Ata'dan da bu nedenle nüfus kağıdından başka bir şey istememişti ve bize olan kızgınlığını bu şekilde cevaplamıştı."