matematik insanlarin dusunmek icin icat ettigi bir sistemdir. bu sistemi kullanarak dogada var olan hadiseleri kesfetmek, yada anlamak kolaylasmistir; ama dogada hic var olmayan bilgisayar gibi makinalari yapmak da mumkun olmustur. icat mi, kesif mi sorusunu daha net anlamak icin su mantik da kullanilabilir: insan var olmadan once, yada insan matematigi gelistirmeden once de atomlar, yercekimi, hava, su ve diger hadiseler kendi caplarinda var idi, insan yarin matematiginide alip sittirip gitse bu alemden evrenin bu ve benzeri hadiseleri var olmaya devam edeceklerdir, sanki insan ve onun icatlari hic var olmamis gibi.
bir baska yaklasim da sudur: bir seyi kesfedersin ve o sey biter. yani amerika'yi bir kere kesfettin, kesfedenler de kizilderililerin atalari olsun, dunyanin geri kalaniyla irtibatin kesildi. sonra birileri geldi hadi bir daha kesfetti, bu kez artik tum insanligin haberi oldu, hadise kapandi. artik bir daha amerika'nin kesfi yok. yada suyun bir kere iki hidrojen bir oksijen oldugunu kesfettin, yarin baskasi kesfedince icinde bir de karbon atomu bulmayacak, bitti, hadise kapandi.
ancak icatlar oyle degil, surekli gelisir, evrilir, tazelenir. matematik aksamdan sabaha icat edilmedi bu bir, edilmis olsa bile biz o ilk icat edilmis halini kullanmiyoruz: sifir icat edildi, onluk sayma duzeni eklendi, logaritma, cebir, calculus, gelistikce gelisiyor, icat cunku; tekerlek gibi, dil gibi; her nesil, her medeniyet ustune bir seyler koyuyor, yipranmis taraflarini torpuluyor, lazim olan sekline gore yeni bicimler veriyor. dur durak yok; "kesfettik bitti, hadi yatalim artik" diye bir hadise yok.