türk toplumunun, okumaya gerek duymadığı hede. bakınız toplumun, sanatçı olarak öne çıkardığı bir insan ne diyor;
her gün iki kitap var okuduğum, birisi sağ öteki sol gözüm **
başta, dinlenilip geçilebilir, hiçbir şey ifade etmiyor ilkin. fakat bakınız, kitabı bu kadar indirgemek, bu kadar sığlaştırmak nası da içinde yatıyor bu tümcenin. kişi yaşadığı gördüğü yeşleri,bir yerde kendini koyuyor kitabın önüne, başkalarının düşüncelerini, başkalarının hayat görüşlerini taşıyan o kitabı, kendi düşüncelerinin arkasına alıyor. megoloman bir bakış açısı ile bakıyor. benmerkezci düşünüyor. tek bir görüş açısından bakıyor. yazarların gözleri yok mu? elbette istisnalar hariç onların da gözleri var. onlar da görüyorlar. fakat, onlar kitap okuma, yazma gereği duymuşlar. bunlar hiç düşünülmeden kurulmuş bir tümce bu. elbette kasıtlı olarak böyle bir şey yapılmamış; fakat, kişinin bilinçaltından gelen bir düşünce ile bunları söylüyor. toplumumuzda olan, kitabı önemsememe düşüncesi, bir sanatçının bile bilinçaltına işlenmiş şekilde, bir sanat eserinde karşımıza çıkıyor.