gördüğünü duyduğunu algılayabilen dimağlar farkedebilirler ki bir insan evladı yoktur arkanızdan vurmayacak olan. o çok güvendiklerinizin yakınlığı, masumiyeti, güvenmenize sebep olan meziyetleri sadece köprüyü geçene kadar, hiç kazık yemediklerinizin bu durumu ise köprünin uzunluğundandır. ama insanoğlu sosyal bir hayvan olmak zorndadır ve beyin insanlara tahammül edebilmek için unutur. her kazıkta farkedersiniz ve gene her kazıkta ben bunu farketmiştim nasıl da unuttum dersiniz.
ama bi şekilde unutmuyorsa insan; her baktığı gülümsemenin altında gülümsemenin sahibinin bile haberi olmayan karnında büyüttüğü çamuru görüyorsa ve ne kadar kaçarsa kaçsın surat görmeye eninde sonunda mecbursa bir ideal evren tanımıdır yalnızlık. kurduğu hayaller bir ormanın kuytu bir köşesinde bi mağarada insan sesinden uzak yaşamaksa ancak o zaman anlar nasıl bir şeydir yalnızlık