... Nasıl oluyorda, insanı mutlu eden bir şey aynı zamanda onun felaketinin de kaynağı oluyor?
... Artık güneş, ay ve yıldızlar istedikleri gibi dolaşabilirler. Çünkü ben artık ne zaman gündüz ne zaman gecedir bilemiyorum, gözüm artık hiçbir şey görmüyor...
... Bazen acılarım kabından taşınca, Lotte bana elini uzatıp, ellerine kapanarak kana kana ağlamama izin vermezse, kaçıp gitmek, kırlarda başıboş dolaşmak isterim. Böyle zamanlarda dik bir dağa tırmanmak, geçit vermez bir ormandan yol açıp geçmek, çalılıklar arasında paralanmak, dikenler içinde yaralanmaktan hoşlanırım...
... Sabahleyin güneşin doğuşunu seyretmeyi akşamdan aklıma koyarım. Sabah olur, bir türlü yataktan kalkamam. Geceleyin ay ışığını seyretmeye gündüzden niyetlenirim, gece olunca odamdan çıkmam. Niçin kalktığımı, niçin yattığımı bilmiyorum...
... Başkaları birazcık güç ve hayata karşı duruşlarıyla karşımda rahatça böbürlenirken, ben, gücümden ve yeteneklerimden şüphe mi ediyorum yoksa? Bana her şeyi veren Ulu Tanrım, bunların yarısını alıkoyup da, bana, kendime güven ile yetinme gücünü niçin vermedin?..