galatasaraylı olmak üzerine çok konuşulur. hiç bir takım statik bir başarıyı yakalayamaz. bu tezahuratlara da yansır kimi zaman "başarılar gelir geçer" şeklinde. peki bunları neden mi söylüyorum?
malesef şu anda hangi sivrizekalının aklına geldiğini bilmiyorum ancak bikaç ergen sivilcelinin hazırladığı saçma bir tezahuratı http://www.ultraslan.com sitesine koymuşlardır. bu saçmalığın içerisinde de galatasaray kaptanına laf edilmektedir. hani şu herşeyini, canını galatasaray'a veren metin oktay'ın taşıdığı pazubandın şu anki temsilcisine, arda turan'a..
işte burada genel olarak bir aşağılık kompleksi durumu vardır ki o mesele de şudur;
arda turan kız arkadaşının filmini onunla beraber salon kapatarak izletmiştir. bunun üzerine bizim andavallar da resmen zırvalamışlardır. mesele burada herhangibir takım değil, müşterek algımızdaki aşağılık kompleksidir ve bu ülkeye gelen yabancı sabahlara kadar eğlense sabaha karşı da taksicinin camına işese taraftarlar ona kucak açmaya devam etmiştir. tabi ki bu örnekler eş örnekler değil fakat bizim bakış açımız açısından fikir verebilecek örnekler. benzer aşağılık kompleksini fatih terim'e ve hiddink'e verilen paralara bakarak görebiliriz ama meselemiz bu değil..
son yıllarda galatasaray futbol takımı endüstriyel futbolun ışıltılı vitrininde kendine yer etmeye başlamıştır. bu değişim ise beni üzmektedir. efsane olmuş futbolculara yapılan "kullanılan peçete" muamelesi, bilhassa son iki yılda yapılan transferler ve bunların sonucu olarak "ruhu" arındırılmış bir takım haline getirilmiştir.
elimden geldiği kadar avrupa maçlarına giderim. ben tribünleri arası iletişimi bu kadar kopuk, her bir grubun ayrı bir şey mırıldandığı ve yenilen gollerden sonra bu kadar pasifize olan bir galatasaray taraftarı görmek istemiyorum. son örnek olarak fenerbahçe maçında yenilen golden sonra, o statta yalnızca fenerbahçe taraftarlarının sesinin duyulması galatasaray için rezilliktir. o halde en azından maç bitene kadar "nevizade geceleri" söylenebilirdi.
şu da bir gerçektir ki "öfke" unsuru insanları esir aldığında sağlıklı işler ortaya koyamaz. en azından şu an için yaşanan saçmalıkları böyle özetleyelim. ancak alpaslan'ın kemiklerini sızlatmaya, ne sitenin editörlerinin ne de galatasaray taraflarının hakkı yoktur. çünkü bu takım on-onbeş yıllık geçmişi olan, bi kaç paçozun yönlendirdiği bir takım değil üzerinde nice insanların emeği, hüznü ve hikayesi olan yüzyıllık bir takımdır.