Şu anda gecenin bir yarısı akıllarına gelen küçük duygu ve
heyecan parçacıklarını büyük bir değirmene taşıyıp o değirmenin
sahibini zengin yapıyorlar, bu kadar. Oysa o küçücük duygu ve heyecan
parçacıkları zamanla olgunlaştırabilse ilerde yazılabilecek büyük
eserlerin ilk kıvılcımları olabilir, ama değirmenci, o kıvılcımlar
henüz eserleşmeden yani şekillenmeden yani ellerinden değil kalblerine
sızıp daha orada oluşurken olmadan ham ham gecenin yalnızlığını fırsat
bilip deşe deşe alıyor ve çocukların aceleci heveslerini
yenemeyeceğini bilip pazara gelmeden mal, kapıyor yüzlerce küçük güzel
şeyi henüz olmadan...