belki de tarihi eserlere olan duyarlılıkları, şehirleşme uğruna tarihi görünümden asla taviz vermemeleri de bu övünmenin bir gereğidir. ne vardı sanki bizde de olsaydı benzer bir haslet, demekten kendimi alamıyorum. bizdeki durum ise maalesef tarihine küfretmekle beraber o tarihten kalan kültürel mirasları da tahrip etmek üzerine kurulu. garip kalan şöyle bir başlık da açmış idi bu bünye: (bkz: henry prost)