yine döktürmüş, anlatmış, sözlük ile dertleşmiş. bir söz vardır kardeşim, herkes hak ettiği şeye layıktır diye. emin ol ki o hak ettiği şeyi buldu, seni kaybetti ve başka sulara yelken açtı. unuttuğu bir şey var ama. sen koskoca bir çınarsın ve, en ufak rüzgar da sallanan o dalların fırtına yaratıyor, kasırga çıkartıyor. o yelken elbet bir gün alabora olacak. ve o sularda ki sığınabileceği tek ada sen olacaksın dostum. o elbet bir gün gelecek sana, o koskoca çınar o zamana kadar daha da büyüyecek, güçlenecek. belki kendisine bir fidan bulacak, bu sefer hüzün gözyaşları yerine, mutluluk gözyaşlarıyla sulayacak onu. fırtınalar çıkacak ama o iki çınar asla yıkılmayacak. hayat böyle kardeşim. herkese adil davranmak yerine, kendisine bir kurban seçip onun üstünden oynuyor tüm kirli oyunlarını. sen de bilirsin ki zaman sadece armutları olgunlaştırıyor. biz çoktan level atladık bu hayatta. genç yaşımızda ağaracak belki saçlarımız. bize yapılanları, biz asla kimseye yapmayacağız. sen geleceksin sinop'a, gideceğiz kale meyhanesine açacağız bir 70'lik içeceğiz. dertleşeceğiz, ağlayacağız, güleceğiz.
