çok yüksek ihtimalle jacques chirac' tan sonra fransa cumhurbaşkanı olması beklenen şim-
dilik merkez sağ siyasetçi. retoriği sertlik zemininde göçmen ve azınlıklar karşıtı
politikalara dayanıyor. bu yılın başlarında paris' te patlak verip tüm fransa' ya yayı-
lan ayaklanmalar sırasındaki yaklaşım ve çıkışlarının kendisine itibar kaybettireceğini
düşünmüştüm, oysa gelişmeler tam aksi yönde cereyan etti.
sarkozy' nin türkiye hakkındaki önyargılı ve katı tavrı değil beni gerçekte endişelendi-
ren, daha önemli ve vahim olarak, fransa gibi büyük ve önemli bir ülkenin başına bu ka-
librede bir insanın gelebilecek olması ihtimalinin ta kendisi. bu zaten ekseninden kayma
yönünde ciddi sinyaller veren avrupa birliğinde her halde küçümsenemeyecek istikrarsız-
lıklar yaratacaktır. sarkozy fransa cumhurbaşkanının yetkilerini sınırlı buluyormuş, se-
velim sevmeyelim, ne pompidou, ne d' estaing, ne mitterand ne de chirac ' ın yetersiz
bulmadığı ( de gaulle ' ü dahil etmeye zaten gerek yok meşhur onaltıncı maddeyi içeren
anayasa bizzat onun eseri ) yetki sınırları bu kifayetsizin ihtiraslarının boyutuna dair
ürkütücü ipuçları vermekte. sarkozy bana çocuklarını sadece döverek eğitmeye çalışan bir
baba figürünü hatırlatıyor ve korkarım bu adam hakkında daha çok konuşuruz.
yıllar sonra: korkarım bu adam hakkında daha çok konuşuruz deyip bırakmışız,öyle olmuş nitekim.