kelimeler yetmez anlatmaya ama gözyaşlarının düştüğü yeri yakmasıdır, akraban olsa bile baskalarının yanında sıgıntı olmaktır, anne ve kardese karsı güclü olmaya calısırken kendi yaşını umutmaktır, kuru ekmek-soğana razı olmaktır. evin çatısının ucup gitmesidir ne kadar duvarlar olsada en önemli yer eksik kalır, her gün onunla birlikte volta atarken aynı hayalleri kurmaktır. bazen telefonda konusurken herseyi unutup sen nerdesin diye sormak her aksam ona sarıldığın günün hayalini kurmaktır,
evine,işyerine "sahibinden satılık" yazılarını yazarken babanın bunları görmediğine şükretmektir.
keske hep cocuk kalsaydım diye isyan etmektir, "ulan biz ergenlik çağı nedir bilmedik,ergenlikte neler ile ugrasıyorduk" diyip içinde kalan eksiklikleri meşrulaştırmaktır.
kaç yasına gelirsen gel aklına geldikce içinin acımasıdır.acıkcası içinin en ezik yanıdır.