"beni en çok suçtan arınmışlığım tedirgin ediyor. uzun bir süredir, ruhumun derinliklerinde bütün şiddetiyle hissediyorum bunu.
kimi zaman, şöyle adamakıllı kirlenip de kim olduğumu anlayayım diye kendimi pervasızca şu şehrin alkol kokulu karanlığına vuruyor, hangi köşede bir üçkağıtçı bulur, hangi sokakta bir serseri görür ya da nerede bir ayyaşa rastlarsam hemen arkadaş oluyor, sonra onlarla birlikte hayatın el değmemiş noktalarına doğru yürüyüp kimilerinin çirkinlik adını verdiği birtakım şeylerin içinde yüzüyor, renk renk ışıklarla süslü çamur deryalarına batıp çıkıyor, postu batakhanelerin baş köşesine serip yıllarca kalıyor ve bütün bunlar olup biterken insanoğlunun işleyebileceği ne kadar suç varsa hepsini kocaman bir mıknatıs gibi varlığımda toplamak istiyorum amam bunu bir türlü başaramıyorum."* bin hüzünlü haz / hasan ali toptaş