bir genç kızın gizli defteri

entry215 galeri
    111.
  1. 11-12 yaşlarında deli büyük bir okuma açlığı içinde, kitaplara olan bağlarımın filizlendiği bir dönemde arada kaynayıp, okuduğum -utanarak söyleyebilirm ki- çokta beğendiğim, kendimden çok şeyler bulduğumu (!) düşündüğüm gereksiz seridir.şöyle ki ilk kitabı o yaşlarda okunduğunda gerçekten beğenilesi bir taraflar bulunacak düzeydedir.kilolu,sivilceli,,gözlüklü,diş telleri olan, popülerlik arzusu içinde yanıp tutuşan, anne babası ayrılmak üzere olan kızımız serra'ya sempatiyle bakabiliyor, hatta ''aynı benim yaşadıklarım'' gibi bir düşünce içine bile girilebiliniyor.buraya kadar gayet normal.amma velakin ne zaman ki serinin diğer kitaplarında yaş biraz daha büyüyor ve ortamlar değişmeye başlıyor o zaman ' bi dakka ya' durumu olabiliyor.çünkü 15 yaşlarında çay partilerinde,büyük otellerin lobilerinde arkadaşlarıyla buluşmalar hiçte o yaşta inandırıcı gelmiyor.hadi bunları da geçtim bu kızımız o gayet sıradan ifadelerle,sözcüklerle bezediği defterindeki sözcük dağarcığından ibaret olan yazar kimliğini (!) döktürüp yazdığı kompozisyon yarışmasın da 1.olabiliyor -zaten katılıpta kazanamaması beklenemezdi ki-ve amerika ya gidip rüya gibi günler yaşıyor.4.kitapta kendisinin anlattığına göre deli gibi bir tempo içerisine girip üniversiteyi (bilkent) kazanıyor (özel bir üniversiteyi burssuz kazanıp bunun deli gibi sevinci içine girilmesine hiç girmeyeceğim) ve odtü mimarlık'ı (!) kazanan arkadaşıyla aynı evde yaşamaya başlıyor,hayatının 2.aşkı oktayla tanışıyor ve yine absürd birtakım durumlar ouyor;mesela şöyle ki ailesine çok fazla yük olmamak için deli gibi ders çalışıyor ama sürekli önemli virtüözlerin konserlerinde, gayet kalburüstü mekanlarda yemeklerde...ortada bir tutarsızlık var ki ne biçim!5.kitaba gelindiğinde mezun olma,iş bulma ve nerden çıktıysa bir anda evlilik mevzusuna kafayı takmaya başlıyor.tüm kitaplar silsilesi boyunca özgürlükten dem vurup,zor bela nişanlandığı sevgilisine evlilik baskılarına başlıyor serra kızımız takriben 2 kitap boyunca.okurken inşallah bende böyle olmam dediğimi hatırlıyorum. bundan yıllar önce,inanılmaz itici,sıkıcı ve boş gözükmüştü o zaman gözüme.hayır insan diyorki madem bu kadar boş ve saçma niye okuyorsun?tuhaf bir şekilde her son diye piyasaya sürülen ama ne zaman çıktığını bilmediğim bir zamanda yeni kitaplarını görüyorum bu serinin ve sinir ola ola şöyle bir karıştırıyorum ve o son kitabı da eleştire eleştire,hatta sinir ola ola ve hatta yediğim zamana yana yana bitiriyorum.artık bu sıkıcı seri ne kadar sürer merak ediyorum bir yandan bir yandan da ortaokul yıllarımda kitaplığımda çok güzel sakladığım bu seriyi yok etme niyetindeyim.ha bi de hadi konusunu da geçtim o günlükteki o yapaylığı,o dili de ne başka bir yerde okudum ne de duydum.şöyle ki 1 ay,2 ay birşeyler yazmıyor ama yazdığı zaman da o an kim ne demiş,derken mimikleri nasılmış her şey ama herşey nakledilebiliyor -bu bazen yıl da olabiliyor- hiçbir zaman insanların öyle konuştuğuna tanık olmayacağınız bir tutumda ilşkiler gelişiyor ve sorunlar öyle çabuk ,öyle güzel çözülüyor ki keşke roman değil de masal adı altında yayınlansaydı diyor insan.kesinlikle bu seri özellikle ergen genç kızlardan uzak tutulmalı,içi boş, sadece günlük akışa seyredilmiş ve hiçbir heyecanı olmayan ,insanı rutine bağlayan bu saçmalıktan uzak tutulmalı zira diğer kitaplar da merak edilecek,okunacak,nefret edilecek ve bu klan gittikçe büyüyecek.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük