sabahleyin otobüse karşılaştığım, karşılaşmamla birlikte insanların ne kadar duygusuz, cani, gerçekleri göremeyen, saygısız ve allah'a isyan eden bir şekilde yaşadıklarını farkettiğim ilginç olaydır.
hayata dair tespitler yapmak ve bir takım temaslarda bulunmak adına sabah erkenden kalkmıştım. valideciğim kahvaltımı hazırlamış, vcd den kuran-ı kerim açmış, kahvaltı ederken dinliyorduk. kahvaltımı ettikten sonra dışarı çıktım, otobüse doğru ilerledim. laik bir semte yaklaştığımı hissediyordum sanki. çünkü etrafta sadece bir camii vardı. irkiliyor, dehşete kapılıyor, onların adına bile üzülüyordum. cami ve mescid bulamayan, orda oturmak zorunda olan yaşlı amcalar sokaklarda seccadeleri ile kılıyorlardı. allah kabul etsin diyor, selamın aleyküm diyordum. yanlarından geçip gittim.
otobüse bindim ve bu olay işte tam burada başladı. otobüste yer yer boşluklar olmasına rağmen, bir genç kız erkeğin yanına oturdu. boş yer varken erkeğin yanına oturmasındaki amacı ise çözemedim. elimde kuran okuyarak gidiyordum. velhasıl iki durak sonra başı kapalı, nur yüzlü, tonton bir teyze bindi. belli ki dizleri tutmuyordu ve hastaydı. hemen hızlıca davranan mini etekli bir kız, uzaktan kalkarak teyzenin oturacağı koltuğa yerleşti. teyze oraya giderken, kızın kalktığı koltuk da dolmuş, teyze ayakta kalmıştı.
mini etekli, pembe rujlu, pilot gözlüklü kız ayyy chanımm nasılsınn berkk orda mı yhaaae diyordu telefonda. yaşlı teyze feryad ediyordu adeta. kız mini eteğini iyice açmış, afedersiniz baldırı çıplaktı.
kıza bağırarak; -kalk lan aşüfte, teyze oturacak dedim. kız ise bana dönerek; pis domuz, adi köpek, yobaz değil misiniz hepiniz bölesiniz işte hıhh tamam mı ölesiniz dedi. burası laik ve demokratik bir ülke, ister yer veririm, ister vermem. mesele berk burda olsaydı ona verirdim. kime vereceğimi yalnız ben bilirim hıhı evet tamam mı yane dedi ve kendini onaylatmak adına yanındaki erkeğe baldırını biraz daha açtı. onlarda kıza katılarak evet, olur mu öyle şey, teyze gebersin bize ne ya dediler. bir anda otobüsün havalandırmasından gökyüzüne bakarak, yüce rabbim, bu ahlaksızlardan koru bizi dedim. teyzeyi geleceği durağa kadar kucağımıza taşıdık, o ise hastalanmış gözleri teşekkür eder bir biçimde tebessüm ediyordu. birbirimizin gözlerine bakarak yol boyunca ağlayarak geldik.
