kendi mistik imgeleminde otlayan yalnız öküz

entry101 galeri
    51.
  1. çiğ düşmüş bir ot tadında ki yalnızlığının sonuna gelmişti artık. çektiği yük arabası devrilmiş, arka iki ayağını diz hizasından kırmıştı anlı şanlı öküzümüz. can havliyle sağa kaykıldı, işkembesinin üzerine yatıverdi. doğduğu günden beri ona ait olan gökyüzüne gözlerini dikti, baktı baktı...

    çiftçi yakası açılmamış bir küfür salladı kendi şansına. öküzüne yaklaştı. '' kerpecek zamanı buldun hayvanoğlu hayvan dedi .''. öküz ise alışık olduğu sözleri duyunca hiç yadırgamadı.hatta tatlı bir tanışıklık, kurumuş bok içerisinde ki derisini okşadı.
    sahibine hayrandı. küfürüne hayrandı. ona yük vuruşuna hayrandı, tarlayı sürüşüne hayrandı. gözünü onla açmış, onla kapatacaktı. tarifsiz bir huzur börkeneğinden, kalbine doğru yayıdı.
    çiftçi ise bozkırın ortasında bir an ne yapacağını düşündü.
    arabanın arkasında bir yerlerden, baba yadigarı çiftesini çıkardı. mermiyi içine sürdü.
    öyle ya; emektar öküzünün daha fazla acı çekmesine izin veremezdi.

    öküz devasa gözbebeklerini aşağıya doğru kaydırınca, namluyu farketti. garipti ama: hayatında ilk defa mutluydu belkide.
    gözlerini kapadı: daha yeni sütten kesilmiş dana olduğu günleri gördü açılan zaman tünelinde, acemi acemi koşuyordu otların içinden annesine doğru: mööö mö.
    annesinin ıslak burnundan çıkan buhar: anaç bir merhametin nefesiydi onun için; koştu koştu...

    öküzdü nihayetinde; ölümüyle yüzleşebilmiş, cesur bir öküz...
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük