ah hasretim, can hasretim. bir modern çağ yunus'uydu. sazı ve çantası sırtında dolaşan genç bir ozan. türkülerini her dinlediğimde hüzünlendiğim,bazen ağladığım ulan yobazlar kıyılır mı lan bu gencecik adama dediğim bağlama ustası. bağlamayı coşturur. ben türküm, hasret kürttür, adamdır,insandır. "çeke çeke" ve "derman sendedir" çok sevdiğim eserlerinden ikisidir. hele bir "dağlar atamadım sevdamı" vardır ki orda ahmet arif'in şiirinden bir bölümün hasretin sesinden dinlenmesi harikadır:
ve yine sevdam,
seni bağırabilsem seni,
dipsiz kuyulara, akan yıldıza
bir kibrit çöpüne varana,
okyanusun en ıssız dalgasına,
düşmüş bir kibrit çöpüne.
yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin
yitirmiş öpücükleri,
payı yok apansız inen akşamdan,
bir kadeh, bir cigara dalıp gidene,
seni anlatabilsem seni,
yokluğun cehennemin öbür adıdır,
üşüyorum, kapama gözlerini.