bir kış akşamı;
kardeşim baabında nitelendirdiğim arkaşımın evindeyim. aile işten geldi ve tek tek herkes eve dahil olmaya başladı. akşam yemeği zamanı geldi de çattı.
biz içeride bilgisayarın başında Quake III oynamaktayız. içeriden evin annesinden (annemiz) bir nida yükseldi...
-yemek hazır hadi gelin!
gittik... ailenin büyükleri henüz sofraya iştirak etmemişler, bir kaç eksiği gideriyorlar. ortam dahilinde en küçük olan (yaşça) benim. herkesin oturmasını bekliyorum. (saygıdan)
evin annesi;
-oğlum ayağına içeri terliği giysene, çıplak ayakla betonda durma hasta olursun...
o esnada yalınayak durmaktayım ve beklediğim yer, mutfak kapısıyla halının olduğu yere ulaşmadan önceki beton zemin.
kurulan cümle gayet normal, adıyla sanıyla geçerli bir nasihat.
ilgi çeken, terlik değilde, içeri terliği adıyla anılmasıdır.
söylediğini esprili ve yaratıcı hale getiren ben, bana fikir veren ise "o" olmuştur.