sol cenahın bir türlü çözemediği kavramdır. marksistler, insanlığın komünal halde yaşarken aile ve özel mülkiyetin varlığının sosyal organizasyonu gerekli kıldığını ve devletin böylelikle ortaya çıktığını, kapitalizmin yıkılmasıyla yerine gelecek komünist sistemde ise devletin yok edilerek tekrar eski düzene dönüleceğini savunurlar.
savunurlar da, komünal toplumlar devlet düzenine geçerken dünya'da ne kadar insan yaşamaktaydı, şimdi ise ne kadar insan vardır?
ayrıca o dönemlerde insanlar birbirleriyle ne kadar ilişkiliydi, şimdi durum nedir?
devrim yaptık, sömürücü kapitalizmi alaşağı ettik, işçi demokrasisi kurduk, sınıları uzun yıllarda yok ettik, alt aşama sosyalizme ulaştık, bir zaman sonra devleti de yıktık komünist düzeni kurduk diyelim...
eee sonra ne olacak, zaman mı duracak, tarih akmayacak mı? milyarlarca insanı nasıl zaptedeceksin? nereye doğru evrilecek toplumlar?
devlet sömürücüydü, din afyondu, aile burjuva kültürün parçasıydı. ama düzen boşluk kabul etmez. bütün bu boşlukları ne ile dolduracaksın?