Uzun beyaz eliyle uzandığı şişeye baktı dibinde kalan birkaç damlayı yere döktü.
Daha yeni edindiğini sandığı şişelere baktı hepsi boştu.
Lanet olsun, kim bitiriyor bu şişeleri?
Kendi sesinin ekosunu birkaç saniye dinledi ve kafasını daha fazla havada tutamayacağını anladığında tekrar yastığa gömdü kendini.
ismini hatırlamıyordu nereli olduğunu ya da nerden geldiğini
Sadece rüyasını hatırlıyordu ve sonrasını
Zaten şu anki halininde rüyadan bir farkı yoktu uyumuştu derin ve mışıl mışıl bir uyku....
Uyandığında burada bulmuştu kendini önce paniklemişti aynaya gittiğinde kendi çırılçıplak vücudunu görmüştü ve hemen o sembol gözüne ilişmişti kendisinin olmadığını bildiği tuvalette silmeye çalışmıştı o lekeyi ama nafile&
Tam kalbinin üzerindeydi sanki hedef tahtasındaki yüz puanlık bölümüydü orası.
Bu gizemi çözemeyeceğini bile bile aradı etrafı, kendi vücudunu aradı ama hiç bir şey bulamamıştı.dövmeye baktı saatlerce baktı her şey o dövmede gizliydi sanki o sembolü daha önce görmüştü ama nerde?..
Vazgeçmişti ilk gördüğü koltukta uyuyakalmıştı ve sabah uyandığında içinde ne olduğunu bilmediği şişeleri görmüştü susuzluğu endişesini yenmişti ve kapağını açtığı ilk şişeyi ağzına götürmüştü.Hiçbir şey olmamıştı.Demek ki onu kaçıran kişiler herkimse onu öldürmeye niyetli değillerdi.Daha sonraki günlerde de gelmişti bu şişeler fakat kimin getirdiğini göremiyor ve duyamıyordu.Bazı günler o adamı bulmaya heveslense de güçsüz bünyesi onu uyumaya itiyordu.Artık burada yaşamayı öğrenmişti.Fakat kendisinin bu hayatta ne kadar talihsiz olsada bu kadar tatlı bir şekilde öleceği aklının ucundan bile geçmezdi.
Kendi sesini birkaç saniye boyunca dinledi ve tekrar kafasını yastığa gömdü ve bir daha uyanamayacak bir şekilde uyudu.artık rüyaları gerçekleşmişti.Artık anne ve babasının yanındaydı.sonunda tatlı bir rüya görmüştü.