mustafa kemal'in daima karşı durduğu ve laiklik ilkesi ile de bir anlamda karşı taarruza geçtiği oluşum; islam dini'nin bizzat kendisi değil fakat 'islam hukuku' gibi kurumları vasıtası ile günlük yaşama direkt müdahalesi ve bu sayede, bedevi kulturu'nün anadolu insanı'na dayatılmasıdır.