the men who stare at goats

entry14 galeri
    4.
  1. bir kitap uyarlaması film daha. yazarlığını jon ronson adındaki bir adamın yaptığı, kendi adıyla aynı olan bir kitaptan sinemaya uyarlanmış olan film'de George Clooney, Ewan McGregor, Kevin Spacey gibi ünlü isimler de bulunmakta. onların bulunması da filme karşı beklentileri arttırıyor. genel olarak savaş karşıtıydı. buna dair göndermeler var. aynı zamanda da star wars film serisine de bir sürü gönderme var.

    ---spoiler---

    film komedi türünde ama daha çok kara komedi diyebiliriz. gazeteci olan bob'un lyn ile tanışmasını ve onunla beraber lafta amerikan ordusunun oluşturduğu bir deney olayının iç yüzünü öğrenmeye çalışır. bu deney kendilerinde psişik güçlerin olduğu önesürülen bir gurup askerin bu güçlerin savaş sanatı (daha antimilitarist olarak) olarak kullanılması üzerinedir. bu olayın başlangıcı da canına tak eden bill denen bir askerin savaştığı vietnam savaşına kadar gitmektedir. bill denen bu adamın başlattığı bu deney gelişir ve günümüze kadar gelir. hikaye de öyle gidiverir. yani hiç anlatasım da yok çünkü ilgi çekici değil. ne yalan söyliyim bir kaç sahne birkaç replik haricinde film beni kendisine çok da bağlamadı. ünlü oyuncuları, inancın gücü teması, bazı komik sahneleri, savaş karşıtı olması filmin ilgi çekici yanlarıydı benim için.

    film'De en güldüğüm sahneler sarışın çocuğun askeri bahçeye girip ateş ettikten sonra yüzlerce askerin çil yavrusu gibi dağılmasının kuşbakışı verildiği sahne, lyn'ın içgüdülerimi (hay senin içgüdüne) dinleyerek "yolumu bulacağım" ve "sağdan gidelim" dedikten sonra seçtiği yol'da daha 50 metre gitmeden arabanın bombanın üstünden geçip patladığı (ki burada bayağı güldüm) sahne, amerikalıların ve rusların psişik araştırma yapma konusundaki yanlış anlamaları ve bununla dalga geçildiği sahne, dim mak için konuşulan sahne ve lyn'ın bob'u kolun tutup yere serdikten sonra "bak hiç kıpırdammadım bile" dediği sahnelerdi. film göndermeler de içermekteydi. mesela benim en sevdiğim gönderme çöl'Deki kovalamaca'da yaşandı. lyn çölde kendilerini kaçıranlardan kaçarken kendileri gibi kaçan ıraklıya "biz amerikalıyız. seni kurtaracaz. kaçma" dedikten sonra onu ezmesi (daha doğrusu çarptı) çok ironkti. ev'De yaptıkları konuşmalar da çok anlamlıydı.

    flm'De bu psişik güçler var mı yok mu tam anlamadım ama sanırım bill ve lyn hayatlarından memnun olmayan ve bunun için farklı bir yol arayan insanlar ve bazı şeyler inanıyorlar. psişik olduklarına. o kadar inanıyorlar ki kendilerini inanılmaz kaptırıyorlar. "dim mak" vuruşu buna örnek sanırım. ama anlayamadığım şey lyn'ın keçiyi bakarak nasıl öldürdüğü ve çöl'Deki üs'sü nasıl bulduğu. sanırım bu da inanmanın da çok önemli bir güç olduğuna dalalet. lyn'ın bunlara inanması onları yapabilmesini sağlıyor. en azından benim anladığım bu....

    ---spoiler---

    vasat üstü bir flm. star wars sevenler ve kara mizahtan hoşlananlar izlesinler derim.

    "dim mak vuruşu, öldürücü bi vuruş, kesin öldürüyor ama ne zaman öleceğin belli değil"*
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük