hakkında konuşulurken elbette geçmiş dönemlerle karşılaştıracaksın. cebimdeki para için bile ya geçen ay daha az harcamıştım diyor insan bugün. koskoca devlet koskoca makro ekonomi geçmiş dönemlerle kıyaslamayacakmısın? geçen seneki dış borç/dış ticaret açığı bu seneyi etkilemiyor mu sıfırlanıyor mu her sene başında?
daha önceleri bundan 20 sene önce türkiyenin ekonomik hacmi bu kadar büyük değilken bu açık da bağlı olarak rakamsal açıdan bu kadar büyük değil olabilir. ama bu, ekonomi büyüdü rakam da büyür işte ya diyerek altından kaçılacak bir şey de değil.
türk ekonomisi büyüyor ama ilerlemiyor. genişlemiyor. bir bardak su düşünün. sonra bardak yerine tabağa koyun suyu. sonra tepsiye. sonuçta alan büyüyor kap büyüyor ama alan genişledikçe su miktarı değişmediği için sığlık azalıyor. ekonomimize olan da bu.
ve bu durum ay aman ya geçen seneler ile karşılaştırmayalım denilemeyecek kadar büyük bir sorun.
ayrıca dış borçtan daha büyük de bir sorun çünkü senin daha fazla ithalat yapıyor olman, senin o şeyleri hala üretemediğin, onları üretecek istihdamı yaratacak eğitimi hala vermediğin yani açıkçası bir şeyleri salladığın anlamına gelir. uzun vadede yunanistan güzel örnektir. adaları mı satalım götümüzü mü diye düşünmeye başlarsın.