çaresizliğe, kimsesizliğe tepkidir bazen. gizli saklı yaşanan hasretin dışavurumudur. her ne kadar evde aile duyacak, dışarda rezil olacağım, yarim duymasın, görmesin üzülür diye düşünüp de şöyle bağır bağıra ağlayamasak da rahatlatır gibi yapar insanı.
şöyle bağır çağıra, duvarları yumruklaya yumruklaya, salya sümük ağlamak lazımdır ki rahatlayasın.
depresyonda falan değilim. insan nasıl kahkahalarla gülebiliyorsa, hıçkıra hıçkıra ağlayabilmelidir de. ne bi zayıflık göstergesidir ne de rezil olma nedeni. içinizden geliyorsa ağlayın, boşaltın içinizi. gözyaşlarımızı ne kadar saklarsak o kadar yakar çünkü içimizi.**