uzay çağına gelmişiz hala hayatımıza girecek insanları deneme yanılma yöntemiyle seçiyoruz. zamanın değerli olduğu bu devirdeki ilkelliğe bak. yahu insanın hiç olmadı bir tanıtıcı klavuzu veya ne bileyim bir prospektüsü olmalı ki bakıp, endikasyonları nedir, yan etkileri nasıldır ona göre hareket edelim. ama yok, yok, yokoğlu yok. sonra 'ambalajına aldandım içi bozuk çıktı' diye hayıflan dur. üstelik bu konuya tüketici mahkemeleri bile bakmıyorken.
bu ihtiyaca binaen, ahirete çalışan bir sistemden yararlanılabilir. kredi kayıt bürosu bankalardan aldığı verilerle insanlara nasıl kredi notu belirliyorsa, aynı mantaliteyle işleyecek bir büroda, yazıcı meleklerin tuttuğu kayıtlardan kişilik notu belirlenebilir. böylelikle tanışılacak kişi meleklere sorgulatılarak, skoruna göre değerlendirilebilir.
itimat bile kontrole mani değilken, itimatsızlık adına büyük bir gelişme diyebilir miyiz buna, diyebiliriz. gerekli midir, gereklidir.