hayat var'ın imdb sayfasında "bu filmle alakalıysan biradercan, ahanda şu filmler de ilgini çekebilir diye düşünüyorum, sen ne düşünüyorsun, hıa?" köşesinde mouchette adını gördüğüm an, işte o an hatırladım ki çay suyu koymuştum ve bir hayli zaman geçmişti ve şimdi demleme zamanıydı... çayı demleyip geldikten sonra "evet ya, mouchette adındaki küçük kızın öyküsü ile benzer noktaları gerçekten de var lan!" dedim. ama hayat'ın hikayesini anlatan reha erdem konuyu robert abiden daha iyi işlemişti nazarımda. ortaya yine evrensel kalitede bir iş çıkararak benim gibi bir sinema sevdalısına saçma salakça bir gurur yaşatıyordu. varsın saçma varsın salakça olsundu. yaşardım ben o gururu. yaşatırdım. yünivörsal işler yapan bu toprakların çocuklarıyla gurur duymayacaktım da kiminle gurur duyacaktım?
bu arada filmin ecnebi görüntü yönetmeninin hakkını da teslim etmek gerekir. görüntüler kusursuz... "peki ama bu kadar kusurlu bir hayat öyküsünün, bu kadar kusursuz görüntülerle anlatılması fazla steril olmamış mı?" gibi bir gıcıklık yapıp giderim yoluma lucky luke gibi... bambaşka hayatların izini sürmeye... bambaşka maceralara.. ne de olsa önümüzde koca bir hayat var... (yuh, nerden nereye geldin ve nasıl bitirdin be oğlum tacettin?)