oncelikle ben toplantıdan çıktığım için, * tıngır mıngır kundura misali ayakkabıyla idim taksim girişten tünele kadar olan yolu, en geç yedi de kalkarız servislere doğru, diyen efsane organizator buny yüzünden koşarak geçtim ve resmen aksak timur olmuştum, bu yüzden yüzde otuz kadar algıda gerizekalılık yaşıyordum * buna rağmen özetlemek istersek;
geçen fasılda gelmeyen kişiler vardı aramızda pek memnun olduk, çok güzeldi. ** zirvenin studyo öncesi kısımlarında kalplerin modu moonlight sonata da ordaydı kendisini günde kaç entry sildiği ile ilgili eblek sorularla gıcık ettiler. * servis, eğlence, şamata, ikea, bağcılar, derken girişte can alıcı hediyeler dağıtılan studyoya geldik, girdik eğlendik ikinci kez 90 lar biraz bayıktı yada artık ayağım kanamaya başladığı için ben öyle algıladım.
çıkışta dermanım olsaydı, çorbacıya gitsek gibisinden ortada dönen diyaloglara karışır gun ortasına kadar şebelek gibi gezerdim zira pek eğlenceli bir ortam idi. ancak bayılma eşiğine geldiğimden taksiye atlayıp dönmeye dahil oldum ** o kadar ani bir çıkış idi ki, kimseyle de vedalaşamadım bak içimde kalmıştı, ciao ordakiler...
ekleme: galatasaray karşısındaki burger king elemanlarında, alenen hırsızlık potansiyeli gördük, iş açığa çıkana kadar kollayın kendinizi derim ben.
