adnan menderes döneminde arapça okumaya başlanmıştır ezan. o dönemlerden ufak ufak başlayan dinci hareketlenmeler 80 öncesinde sakinliğini koruyarak, ortada kenetlenmiş ve 80 sonrasında koyvermiştir kendini ve hepimizin başına çıkmıştır.
sorun şurada benim babaannem-anneannem de kuranı hatim etmiş, eminim sizin de etrafınızda bir çok kişi vardır kuranı hatim etmiş. lakin onlara ne anladın ne yazıyor sorunu yöneltildiğinde ne kadar cevap alabiliyorsunuz? sadece okunuyor, işin sorgulama boyutuna, kavrama boyutuna kimsenin geçmeye hevesi olmuyor.
tamam din dogmatiktir diyorsunuz ama, içeriğini kafana kendin sokmadan bir kavrama nasıl bağlı olabilirsin, layıkıyla.
ezanın ve ibadetin arapça yapılmasının en büyük sorunu insanları kuranın derinliğini anlamaktan aciz bırakması ve dinci hareketlerin bu denli artışın olmasıdır. çünkü bilgin olmadığın bir konuda (korku duyduğun bir konu ise) seni oradan oraya sürüklemeleri, yanlış bilgilerle doldurmaları kaçınılmazdır.
uzun lafın kısası, aşık mahsuni şerif ne de güzel demiş.
(bkz: allah türkçe bilmiyor mu)