Bahar çabuk biterse eğer, al gel en sevdiğin cümlelerini, gir kır bahçeme.
Güneşin yaktığı tenimize su serpelim kurulmamış aşk cümleleriyle.
Sana bakmaya doymayan gözlerime resmini çiz gökkuşağının renkleriyle.
Parmaklarını günaha girmeden gezdir ruhumun üzerinde ve mükemmel bir hava gibi olan nefesin sinsin içime.
Latin müziği altında sarıl ince bedenime, çikolata kokan boynuna dola ellerimi ve gülümse tüm şımarıklığınla. Şımar çünkü hasretim çocukluk günlerime.
Elimde kalan son bir lirayla evin bayırından şeker almaya gider gibi hevesli gelirim martı çığlıkları altında şarkı söylemeye, yosun kokusuyla uyanmaya, güneşi batırmaya...
Aşk içinde körlenir dilim damağım, ellerim yağmur damlalarını biriktirir, bedenim yaz bulutları gibi kızıl.
Gözlerin konuşmayı duvara yansıyan ruhundan öğrenir, "benimsin" der yanıma kıvrılırken. Kalbimin kapılarını yumruklar güçlü kollar... "Sıcak ne demek?"öğrenir aşk içinde dolanırken!
Ve çocuk ruhum anıları kutularda biriktirmeyi, günlerin geçişini izlemeyi, aslında büyümediğini öğrenir. Gülümser yüzüm, elimdeki oyuncağıma.*