pek çok insanın rüyalarına girmeye başlayan, başlamasına saatler kalan dev mücadeledir. "el klasikko hehe" diye geziyordum ortalarda ki, babam yaşındaki bir norveçli tanıdığım "meister bugün derbiyi hangi kanal veriyo?" diye sordu. valerenga-rosenborg maçından bahsediyor zannettim, bizim maçı diyormuş meğer. sonra uzun uzun konuştuk. bir şeyler anlattım. karşı çıktı. "yav olur mu öyle süper lig gibi lig mi var, baksana bizim tippeligaen'e çamur içinde oynuyo ibneler" dedi. "vay anasını" dedim ve saygı duydum.
velhasıl kelam, şampiyonluk yarışının böylesine kızıştığı bu güzel sezonda, orgazmlar eşliğinde izlenmesi gereken bir maçtır bu. köpük saçarak küfretmeye falan lüzum yoktur. maçta ana avrat sövdükleriniz yarın aynı sırada ders işleyeceğiniz insanlar. aynı yerde yemek yiyeceğiniz insanlar. sadece bir futbol maçı olduğunu unutmadan ama bu maçın da hakkını vererek izlemek lazım.
entrymin başında pek çok insanın rüyalarına girdiğini söylemiştim. belki sizin girmemiştir bilmem ama benim girdi. şöyle olmuştu aynen. çok gerçekçi yaşadım lan,
- maça baskılı başlayan taraf fenerbahçe oluyor. 3-4 dakika boyunca top göstermiyorlar. orta sahada kaptırılan topu, volkan son anda çıkartıyor ve bu noktadan sonra galatasaray bastırmaya başlıyor.
- 7. dakikada sağdan çizgiye inen arda içeri çıkarıyor. çizgiye doğru giden bilica, ayağını uzatıyor fakat ayağının ucuna çarpıp kaleden biraz uzaklaşıyor. jo koşuyor, ıskalıyor. arkasında baros var, sol tarafı kabak gibi açık olan kaleye yerden sert vuruyor ve galatasaray 1-0 öne geçiyor.
***
buraya kadar izledim. 18'de 2-0 oluyordu ama onu hatırlamıyorum hiç. lig tv skorbordunu gördüm ama rüyamda, 18:39 gs 2-0 fb yazıyordu hatta. bakalım, kısfmet.