öncelikle şuna bakmak lazım. atatürk dönemindeki dürüst kalkınma stratejisi devam etseydi türkiye ekonomik ve bilimsel açıdan bu durumda mı olurdu, yoksa daha ileridemi olurdu. o kalkınma zihniyeti, hala dünyada bir marka üretmememiş olurmuydu. ekonominin kritik yerlerinde devlet gerekli müdahaleyi yapmazmıydı.
büyük ihtimalle yapardı ve ekonomi bugünkünden daha büyük ve marka üreten bir hale gelirdi. örnek olarak fransız markaları renault ve citroen fransız ordusu destekli, abd nin büyük otomotiv markaları da devletin büyük desteğine sahiptir.
bu savın dayanakları, o dönemlerde kurulan demir çelik fabrikaları, mke gibi kurumlardır.
bunları söyleyince türk ekonomisinin bugünkü durumunu küçümser bir halde değilim. aksine övünürüm bugünkü durumla. ama iyinin iyisi var.
e ekonomisi bugünkünden çok daha ileri olan bir türkiye olunca da ab nin mırın kırın etme ihtimali daha az olurdu. çünkü büyük ekonomiler aynı zamanda büyük pazarlardır da.
ve sonuş olarak atatürk ab ye girilmesinden yana bir tavır koyardı. çünkü tüm uzak ve yakın komşularla işbirliğine büyük önem veren bir zihniyete sahipti.