thomas more'dan başlayarak, ütopya, tam dört yüzyıl batı'da gözde bir düşünce ve yazın türü oldu. hepsinde de, zamandan ve mekandan soyutlanmış bir yerde, genellikle bir adada, ideal bir toplum tasarlanıyor; ve var olan düzen eleştirilerek, değiştirilmesi olanaksız da görülünce düşe sığınılıyordu. reformculuğun, giderek devrimciliğin bir yolu da bu olmuştur.