... aydınlık buraya kadardı, bir büyük tebessüm ve ardından gelen ayrılık...
hastaneye gidiş yolu, kısaydı ama o kadar uzun geldi ki bana belki de ona da öyle gelmiştir, bilmiyorum ki.. sadece arada bana bakıp gülümsediğini gödüm o kadar, ama ben gülümseyemiyordum zaten o da alışkındı ben ne zaman hüzünlü baksam o bana gülerek bakıyordu, bense onu öyle görünce ufak bir tebessüm ediyordum, ufak bir tebessüm..
hastaneye geri yatmıştım kimse fark etmeden ama serum olayı işleri bozuyordu, hemen geldiler zaten ortalık ayağa kalktı, nerdeydin, nerdeydin?! bense her zaman ki gibi susuyordum, yatağıma uzandım, bir saat kadar olmuştu düşünüyordum, sessizliği dinliyordum ve artık gözlerim çok yorulmuştu, uyumam gerektiğini söylüyordu, bense direniyordum çünkü korkuyordum, gözlerim dayanamadı korkaklığıma ve düştü, uyudu...
sabah erkenden kalkmıştım, yemek yemem gerektiğini söylüyorlardı, ilaç içecektim bir şeyler yiyemiyordum ki, boğazımdan hiçbir şey geçmiyordu, neyse bir lokma bir şeyler atıştırdıktan sonra o ilaçları içtim, büyük bir kızgınlıkla (!).. sonra arkadaşlarım geldi (kardeşlerim de diyebilirim) bir tanesi var deliydi tam bir deli, beni güldürmek için elinden geleni yapıyordu o gülüyordu ve ben onu da üzdüm, ama o yine de güldü, o altı arkadaşın içinde bir ben bir de o sürekli sözlükteydik daha doğrusu o benden önce sözlüğü keşfetmişti, bense ondan sonra geldim, daha sonra geldim...
beni yeni bir yaşama kazandırmıştı farkında olmadan, binlerce kere teşekkür etmiştim ona, sırf bu yüzden, sırf bu yüzden! güzel vakit geçiriyorduk, güzeldi..
sonra gitmelerini istedim artık ve yazıya daldım, ne hissediyorsam yazdım, gerçeklerden bahsettim, korktuklarımdan bahsettim ve bilmediklerinden bahsettim.. sayfalar yetmiyordu artık, yazıyordum, yazıyordum.. yorulmadan, bıkmadan, usanmadan.. geceye doğru yine o genç adam geldi, yeni fotoğraflar gösterdi, beni ilk çektiği fotoğrafı gösterdi daha sonra da bir fotoğraf daha gösterdi fotoğraf sararmıştı ve parkta çekilmişti, o günü öyle iyi hatırlıyorum ki, ağlıyordum yanımda o beş arkadaşım vardı ben o gün her şeyi öğrenmiştim, o gündü hatırlıyorum (!).. çok güzeldi bana vermesini istedim, peki dedi, bir dosyam vardı onun arasına koydum, daha sonra onun da gitmesini istedim. annemle yalnız kalmıştık, o saçlarımı büyük bir zevkle okşarken bense acı çekiyordum her elini saçıma değdirdiğinde, onu üzmek istemiyordum, onun ağlamasını görmek istemiyordum bu yüzden de ağlarken yalnzıken ağlıyordum, sessizce ağlıyordum, karanlıkta ağlıyordum...
artık uyumalıydım, her zamanki gibi aynı bir gündü, her zaman ki gibi aynı hasta kız'dı.. mavi gözlü hasta kız'dı.. adı kraliçeydi..