o orda öylece yatarken,
masumiyetin tanımını bir kez daha yaparken,
rüyasında bile seni severken,
yanaklarına ve gıdığına pamuktan kaymakları doldururken...
sen...öyle dakikalarca bakarsın. seslenmeye, dokunmaya, öpmeye bile kıyamazsın. ürkersin büyünün-uykunun bozulmasından. halbuki saatin zili çalacaktır ya da zaten er ya da geç kalkacaktır.