filmi beğenmedim. çok net söyleyebilirim ki, deliler gibi ağlatmak için çekilmiş. illa mustafa ile kıyaslanacaksa eğer, mustafa'da atatürk'ün hayatı hakkında daha çok şey öğrendim diyebilirim. bu konuda can dündar'ın bu konuda tecrübeli olmasını da bağlayabiliriz belki.
Haa hiç mi birşey öğrenmedim Salih Bozok'u zaten sevmiyordum ancak bu filmle "salih bozok"un ne kadar çapsız ve güvenilmez bir adam olduğunu bir kez daha anladım. en yakınındaki, en güvenilir adamı buysa diğerleri kim bilir nasıldı?
Gerçekten kötü bir tasvir var filmde. artık onu insan olarak anlamak filan bu günlerden mümkün değil bence. sadece atatürkü yüceltmek için yapılmış bir filmle karşı karşıyayız. salih bozokla olan ilişkisi, onun bağlığının nasıl geliştiği...karakterler ortaya çıkmıyor yani.
can dündarın mustafada insanileştirdiği atatürkü, yeniden eski yerine koyuyor bir de film. yani ulaşılmaz, mutlak, her daim doğru ve neredeyse tanrısal... film bütün o başarılı kostüm tasarımı, dönem atmosferi ve görsel zenginliğine karşın ne yazık ki içerik anlamında hiç yeni bir şey söylemiyor, livanelinin senaryosu bildiğimiz, ilkokuldan bu yana okuduğumuz, gördüğümüz olayların kronolojik akışı şeklinde gelişiyor. kafamızda varolan imaja taze bir soluk ya da farklı bir bakış getirmiyor.vedanın sinemasal anları da ancak filmin sonlarına doğru beliriyor; o da fikriyeyle latifenin çekişmesinde kıyıya vuruyor. Latife hanımın bir yere kadar melek, bir yerden sonra şeytan olması da çok garip. onu da hiç anlamaya çaba harcamamış bu film. her haliyle kötü