başka bir türe atfedilmiş, uzak duyulan kaval sesiyle hüzünlenir; ansızın patikada kenarında bir çalılığa pusardı. az sonra dağın eteğinden geçecek, yeni doğumlarla tazelenmiş yılkıyı beklemeye koyulurdu. neden rahvan bir tay olmadığını düşünür ha düşünür, varlığa mana veremez bir daha düşünür...
hafiften matlaşmaya başlamış derisi, geçmekte olan gençliği haber verir ona. sarıkızı da belki başka tarlalarda artık, öldü mü kaldı mi bilinmez. öküz başına tasa çok, omzunda yük vuranı çok... öküz doğduna mı yansın, kayıp sarıkıza mı yansın, geçen gençliğe mi yansın, çiftçi aynı yükü vursada, artık daha ağır gelen yüke mi yansın.
ama melankoliyi, yılkılara hevesle bakmayı bırakmalı öküz, çiftçi yaklaşmakta ona doğru, az sonra yine karabasana sürecek onu. tasası cüssesini aşsada;