bana, "nefes: vatan sağolsun" filmini hatırlatan film. hikayeler aynı. ikisinde de askerlerin psikolojileri anlatılmıştır ve filmlerde sıkça rast geldiğimiz aşk ve kadın-erkek ilişkilerinden uzak durulmuştur.
ama şu var; "nefes"de kendi topraklarını savunan askerlerin hikayesi anlatılırken, "the hurt locker" da işgalci bir ülkenin askerlerinin hikayesi anlatılmıştır.
işin tuhaf yanı, hem işgalci hem de işgal ettiğin ülkenin insanlarını kötü göstermeye çalışmış bayan bigelow. her bomba sahnesinde o bombanın amerikan askerlini parçalamasını şahsen çok istedim.
... ve son olarak, bu kadar sıkıcı bir film nasıl olduda oscar aldı anlayamadım. bence oscara aday bile gösterilmemeliydi.