katır üzerinde 3 gün 3 gece yol gidip şehre tarlasındaki domatesini satanların, tarlayı sürecek inek bulamayıp kendisini sabana koşanların, tüpgaz kuyruklarında ekmek kuyruklarında çile dolduranların, emekli maaşını çekmek için beklediği kuyruklarda kalbine yenik düşenlerin çocuklarının çocuklarına yakışan bir tembelliktir. el yazısı ile mektup yazılan devrin çocuklarından eser yoktur.
içten gelen bir tek duygu bile kalmamıştır. klavyeye iki kez fazla tıklamakla zannedilir ki asaleti zedelenecektir beyzadelerin, küçük hanımefendilerin. zaten anası babası da aşk-ı memnu'daki gibi kahvaltıya tuvaletle, simokinle inmektedir de yemekten sonra piyano eşliğinde mozart dinleyerek geğirmektedirler zaten.