istanbul daki son günlerimde galatasaray lıya yakışmayacak bir hareket yaptım; 20 lira olan bilet fiyatından da faydalanarak 20 mart 2010 fenerbahçe gaziantepspor maçı na gittim. maçtan önce fenerbahçeli arkadaşla fenerium un önünde buluşup beraber stada girmek için sözleştik. benim stada geç gelmem neticesinde arkadaşın beklemeyip çoktan stada girmesi sonucu maça girmekle eve gitmek arasında bir teredüt yaşamadım değil. neyse sonra benim gibi ucuz bilet sahibi fenerbahçelileride peşime takarak otoparka daldım. hayır anlamadığım ben galatasaraylıyım adamlar bana soruyor;
- hocu migros tribünü nerde?
hayamunooyum sanki ben fenerbahçe liyim. gelin dedim bu taraftan. bazı sığırcanlar atladı tabi hemen peşimden, ben de bunların da bana güvenerek peşimden geldiklerini görünce daha bi gaza gelip koşun koşun takımları okuyorlar maç başlıyacak dedim. neyse sonra tükrük köftecilerini ve bozuk parayı polislerin aldığını iddia eden çekirdek satmaya çalışanları atlattıktan sonra istiklal marşımızın okunmasıyla beraber ilk güvenlik kontrolüne girebilmek için oluşturulan kuyruğa eriştik. (üstünüzde ne kadar yasak şey varsa elinize alın avcunuza bakmıyorlar)
kadrolar açıklanırken o gün gazetede okuduklarımın da yardımıyla fenerbahçe kadrosu hakkında kuyruktakilerle ileri geri konuşup ahkam kesmekten de kendimi alamadım.
- hoca guiza yı yanlız oynatıyor. yanına adam vermeli. adam yanlız kalıyor.*
- lugano ilk onbirde kesin bi gol atar abi kesin.**
güvenlik kontrolünü atlatıp merdivenlerden çıktıktan sonra kapıların önünde biriken insanları geçmek için bazı tiplerin canlarını tehlikeye atarak duvarın üstüne çıkıp ilerlediğini görünce gerçekten fenerbahçenin psikopat seyircilerinin olduğu bir tribüne geldiğimi fark ettim. neyse sonra stada girdim. bir galatasaraylı olarak deyim yerindeyse ağzım açık kaldı. kıskanmamak elde değil gerçek anlamda fenerbahçe stadı muhteşem olmuş. resmen büyülendim.
stadı görünce yaşadığım ilk şoku atlattıktan sonra arkamı stada dönüp maçı izleyen kalabalığı yararak yan yan ilerlemeye başladım sonra ayakta durabilecek boş bir yere ulaştığımda burası neden boş acaba demeye kalmadan amigoların önünde olduğumu davulun kulağımda patlamasıyla farkettim. hayır maçı izleyemeyecek olduğuma mı yanayım, yoksa staddaki en hareketli tribünde en psikopat adamlarla burun buruna olduğuma mı?
on dakika civarında orada takıldıktan sonra amigolara yukarıdaki tipleri gösterip
- hoca bunlar niye bağırmıyorlar. diyerek gaza getirdim* ve yardımlarıyla beraber yukarıdakileri hareketlendirmek için üst koltuklara doğru ilerledim. gerçekten zor dakikalardı. sürekli küfür ediyorlar sözlük. her küfürlü tezaruhatta yan taraftaki bayanlarında verdiği cesaretle fazlada sesimi yükseltmeden,
- şş bayan var beyler ayıp oluyor
diyerekten küfürleri bi nebze de olsa ertelemeye, geçiştirmeye çalıştım. hayır ben bayan var diyorum. bayanlar daha fazla bağırıyor. fener haftaya aslan .ikecek mi ararsın, analara taklalar attırmalar mı ararsın. gerçekten hiç terbiye kalmamış sözlük. gerçekten. bir de şöyle bir tespitim var; adamlar normal tezarühat edilince desteklemiyor, ya galatasaray a söveceksin yada ayağa kalkmayanı galatasaray lılıkla suçlayacaksın başka bildikleri yok. ha ben oturdum bütün maç ama ben zaten galatasaray lıyım.*
maçın ilk yarısı bitince stada beraber gelmek için sözleştiğim arkadaşa telefonla ulaştım. bi süre karşılıklı olarak telefona çemkirmek suretiyle anlaşmaya çalıştık. daha sonra amigoların yanında olduğumu söyleyince kal orda ben geliyorum cevabını aldım. evet bu tam da beklediğim cevaptı.
maçın ikinci yarısında nadir gelişen antep ataklarında içimden gol olmaması için dua ettim. çünkü antepin gölüyle beraber yaşayacağım sevinç ve tribündeki o kadar sarhoş psikopatı düşünecek olursak, ali samiyen deki gibi tribünden atılmak için dua ederdim zira bu adamlar yunanlıya yapmayacakları şeyleri yaparlardı bana eminim.
ilerleyen dakikalarda fenerliler küfürlerine devam etti. her kanım sarı lacivert dediklerinde arkadaşıma dönüp sessizce kırmızı dedim. onlar her galatasaray a küfrettiği yerde ben fenerbahçe dedim.* sessizce giydirdim sözlük napıyım dayanamadım artık bu kadar da olmaz. bir iki tanesi kıllandı galiba sürekli beni gösterip
- hey sen neden bağırmıyosun? dediklerinde resmen hayatım film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti.
maç bitip sağ salim eve ulaştığımda gerçekten çok şanslı bir insan olduğumu anladım sözlük.